İMAN EDENLER TARİH BOYUNCA HAPİS TEHDİDİYLE KARŞILAŞMIŞLARDIR

 

Aslında iman edenlerin suçları olmadığı halde hapisle tehdit edilmeleri tarih boyunca da yaşanmıştır.  Örneğin Hz. Yusuf (as) yaşadığı dönemde cinsel saldırı iftirasına maruz kalmış, suçsuz olduğu delilleriyle görülmesine rağmen yine de hapse atılmıştır. Kuran’da konuyla ilgili ayet şöyledir:

Sonra onlar, Yusuf'un suçsuzluğunu ortaya koyan delilleri gördükten sonra yine de mutlaka onu bir süre zindana atmayı uygun buldular. (Yusuf Suresi, 35)

Düşmanları Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’in tutuklanması için planlar kurmuşlardır:

“Hani o inkar edenler, seni tutuklamak ya da öldürmek veya sürgün etmek amacıyla, tuzak kuruyorlardı. Onlar bu tuzağı tasarlıyorlarken, Allah da bir düzen (bir karşılık) kuruyordu. Allah, düzen kurucuların (tuzaklarına karşılık verenlerin) hayırlısıdır.” (Enfal Suresi, 30)

Kuran’daki Kehf kıssasında dönemin zorba yönetimi tarafından hapisle tehdit edildikleri için, kavimlerinden uzaklaşarak mağaralara sığınan gençlerden bahsetmektedir:

“İçlerinden biri dedi ki, madem onlardan ayrıldınız ve Allah'tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, sığının mağaraya da Rabbiniz, rahmetiyle bir genişlik versin ve işinizde de size kolaylık sebepleri hazırlasın…” (Kehf Suresi, 16)

Kuran’da çok detaylı şekilde bahsedilen ve İslam alimleri tarafından kendi döneminin Deccalı olarak kabul edilen Firavun da Hz. Musa (as) ile mücadele ederken hapisle tehdit etme yöntemini kullanmıştır:

(Firavun) dedi ki: "Andolsun, benim dışımda bir ilah edinecek olursan, seni mutlaka hapse atacağım." (Şuara Suresi 29)

Firavun kendi döneminin Deccalı iken, Peygamber Efendimiz (as) ve birçok İslam alimi de büyük Deccalın ahir zamanda geleceğini söyleseler de, Sayın Ersoy Dede Deccal, Mehdi (as), Hızır (as) gibi İslam inancının esası olan konulara inanmadığını açıkça beyan etmiştir. Bunların haşa yalandan ibaret olduğunu belirtmiştir. Öyle ki kendi düşüncesin göre yalan olarak nitelendirdiği aslında ise İslam’ın temeli olan bu konuları suiistimal edenlere artık devlet tarafından da göz açtırılmama kararı alındığını ileri sürmüştür. Bu noktada İngiliz derin devletinden bahsetmemiz gerekmektedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SAYIN ADNAN OKTAR’IN 40 YILLIK FİKRİ MÜCADELESİ NETİCESİNDE OLDUKLARI YERE GELEN ERSOY DEDE GİBİ BAZI KARDEŞLERİMİZİN UNUTTUKLARI GERÇEKLER

HZ. MEHDİ (AS) BU YÜZYILDA ZUHUR EDECEKTİR

MEHDİYET KONUSU EHL-İ SÜNNET'İN EN GÜVENİLİR KAYNAKLARINDAN OLAN KÜTÜB-Ü SİTTE'DE YER ALMAKTADIR